Öyle günler yaşar ki insan; bir anda çok mutlu olabileceği gibi bir anda hayata küsebilir. Yaşamış olduğu günün ne şekilde geçtiği ve çevresindeki insanlarla olan diyaloğu onu bu düşüncelere iter. Bazı günler insan narin, kırılgan ve bir o kadarda alıngan olabilir. Eğer bu duygular içerisinde ise ve kendisine beklemediği bir davranış sergilendiğinde çevresindekilerle bozuşarak hayata küsüyor. Hayata küsmek bu kadar kolay olmamalı. Yaşanılan her olayın güzel bir tarafı olduğunu unutmamak ve o güzel olanı görmeye çalışmak gerekir. Bütün insanların kendilerine göre hayatta bir takım sıkıntıları olabilmektedir. Ancak bu sıkıntılar bizi hayattan uzaklaştırmamalı aksine bizi hayata daha sıkı bağlamalı. Bize sıkıntı olarak görünen olaylar bizim gelişimimize katkı sağlayabilir ve o an göremediğimiz ama bizleri mutlu edebilecek bir takım değerlere sahip olabilir. Önemli olan bizim onları bulup ortaya çıkarmamızdır. Bize katkı sağlayacak değerleri ortaya çıkarabilmemiz olaya bakış açımızla ilgilidir. Olayı değerlendirirken hangi düşünce ile değerlendiriyorsak olayın bize etkisi de o şekilde olacaktır. Nasıl bir tüccar üreteceği malın iyi olması için seçeceği ham maddenin iyi olmasına dikkat ediyorsa biz de yaşadığımız olayların iyi sonuçlanabilmesi için düşüncelerimizi iyi seçmeliyiz. Tüccar iyi ham madde kullanarak iyi bir ürünün oluşmasını sağlarken bizler iyi/pozitif düşüncelerle kendi ürünümüz olan hayatımızın güzel olmasını sağlıyoruz. Kullandığımız ham madde (düşünceler) istediğimiz ürünle ne kadar uyumlu olursa ürünümüz de (hayatımız) o kadar güzel olur. Yaşadığımız olaylarda hangi ham maddeyi kullanıyorsak ürünümüz ona göre şekil alacaktır.