Bizler toplum olarak çoğu zaman karşılaştığımız haksızlıklara karşı tepkisiz kalıyor ve kendi hakkımızı yedirdiğimizi düşündüğümüz halde ses çıkarmıyoruz. Bu davranışımızın esas temellerinden birisi ve en önemlisi; tepkiden sonra başımıza gelecek kötü olaylardan korkmamızdır. Bu korkuyu yaşamamızın nedeni; ülkedeki hukuk sisteminin işlerliğini yitirmesini, adamı ve parası olanın yasalardan üstün hale gelmesini gözlemlememizdir. Maalesef hukuk her insan için eşit işlememekte ve gariban insanlar her zaman mağdur olmaktadır. Böyle bir anlayış ve işleyiş, insanların, olaylara karşı tepkisini dile getirememesine ve tepkisiz kalmasına neden oluyor. Ayrıca tepkisini göstererek hakkını arayan insanlara yapılan haksızlıklar, diğer insanları da olumsuz etkileyerek, onları kendi haklarından feragat etmeye zorluyor. Gönül isterdi ki; her insan için eşitlik ilkesi uygulansın ve çifte standart yaşanmasın. Hukuka karşı oluşan bu güvensizlik, ülkedeki insanların yaşayışlarını da olumsuz etkileyerek, kişilerin kendisine olan güven duygusunu yitirmesine neden oluyor. Onlar biliyorlar ki; bazı kişi veya kişiler istediklerinde birçok insanın hayatını etkileyebilecek davranışta bulunabilirler. Kendilerini bu insanlar arasında görmek istemeyerek tepkilerini dile getirmiyorlar. Her ne kadar bu korku içimizde yer etse de yine de haksızlıklara karşı tepkimizi ortaya koyalım özellikle kişilik haklarımıza sahip çıkalım.