Gerçek Maraton

maraton-300x223Bütün insanların hayatlarında bir koşturma sürer gider. Bazıları kendisini öylesine kaptırmıştır ki sadece atacağı adım için önüne bakar ve çevresindeki hiçbir şey onu ilgilendirmez. Onun için önemli olan kendisinin attığı adımların sağlamlığı ve gideceği yerin adresidir. Öyle bir hevesle adımlarını atar ki sanki maratondaki bir atlet gibi rakiplerini geçip bir an önce bitiş çizgisine ulaşmak ister. Aslında bitiş çizgisinin neresi olduğunu da bilmemektedir. Sadece rakiplerinden kurtulmak ister. Öyle bir çaba sarf eder ki önce bir iki rakibini sonra beş altı rakibini en sonunda hepsini geride bırakır. Yarışma sırasında ayakkabı bağı çözülenlere, düşenlere, yorulanlara, yanlış yere gidenlere ve bu insanlara yardım edenlere bakarak onlara güler geçer. Çünkü onlarla ilgilenmek zaman kaybıdır. Ona göre, onlar artık yarıştan kopmuşlardır ve onlarla ilgilenmek onu da yarıştan koparacaktır.

Belirli bir süre sonra kendisi arkasına baktığında kimseyi göremez. Önceleri bu işe çok sevinir çünkü onun istediği de budur. Bu heyecanla kendi yarışına devam etmektedir. Ancak zaman ilerledikçe canı sıkılmaya başlar. Yalnız kalmak, devamlı yarışmak ve bir türlü bitişe gelememektir onu rahatsız eden. Rahatsızlığının nedenini daha sonra anlar; bu yarış bir maraton değil, hayattın kendisidir. Hayat yarışında düşenler, yaralananlar olabilir, yarıştan bir dönem kopanlar da ama gerçek bir sporcu isen diğer yarışan insanların düştüğü duruma kendinin de düşebileceğini düşünüp o insanlara yardım etmen gerekir. Çünkü bu yarış belirli bir etaptan oluşan ve bitiş noktası belirli olan bir yarış değildir. Bitiş noktası birkaç kilometre önünde olabileceği gibi birkaç adım önünde de olabilir. Sen insanların sana ihtiyaç duyduklarında onların yanında olmazsan, kendin böyle bir duruma düştüğünde onlardan medet umsan da beklediğin yardımı alamazsın. Bu nedenle böyle bir yarışta başarılı olmak için rakiplerinden sıyrılıp ön plana çıkmak yerine onlarla imece oluşturup hep birlikte yarışmak gerekir. Yarışı hep birlikte sürdürmek insanı ne yavaşlatır ne yarıştan kopartır ne de hedefinden uzaklaştırır. Aksine hızlandırır, hırslandırır ve başarıya ulaştırır. Güzel ve anlamlı olan yarış, hümanist bir yaklaşımla yapılan yarıştır.

BÖLÜM-I