Gözümün önüne çocukluğumda yaşamış olduğum güzel bir kış günü geldi. Ben hafif serin ve yağmurlu havalarda evde kalmayı camdan bakarak yağmuru seyretmeyi çok severim. Böyle günler bende öyle bir ruh hali uyandırır ki; sanki o gün hayata daha fazla bağlanmamın ve hayatta başarılı olmak için daha fazla çalışmamın gerekli olduğunu düşünürüm. Böylesi günler benim için özel ve bir o kadar da güzel günlerdir. Hayat dediğimiz bir yağmur damlası gibi değil mi zaten. Her damla bir insanı ifade ediyor sanki. Hepsi belirli bir yerden başlıyorlar boşlukta yarışmaya. Kimi hızlı gidiyor kimi yavaş, kimi eğri kimi düz ama sonunda hepsi yere düşüp kayboluyorlar. Yani hepsi aynı yerde buluşuyorlar. Hayat belki kendini bu boşluğa bırakmak, belki esen rüzgâra karşı gelmek, belki boşlukta kaybolmak, belki başka damlaların buluştuğu yere düşüp daha fazla yaşamaya çalışmaktır. Hangisi olursa olsun önemli olan bu yarışa başlamadan hangisi olduğuna karar vermek ve bu yarışa onu yaşamak için katılmaktır. Unutmamak gerekir ki yarış sırasında fikirler değişebilir ve yeni bir kulvar seçilebilir. Değişen fikirlerinin arkasında olman ve seçmiş olduğun yeni kulvarda kararlı adımlarla ilerlemen seni ulaşmak istediğin yere götürecek hayat enerjin olacaktır. Bu enerjinin varlığını her gün hatırlayıp kullanman yaşama sevincini taze tutacaktır.